“TUT BİZİ EY ORUÇ”

A+
A-

“TUT BİZİ EY ORUÇ”

“Tut bizi ey oruç” deriz. Bunu sık sık da duyarız. Hatta o kadar ki dilimize tespih yaparız desek yeri var.

Oruç insanı tutar mı? Evet, oruç insanı tutar. Öyle tutar ki tuttuğunu bırakmaz. Onu benimser, ona insan elbisesi giydirir. Bunun en açık örneğini söz ve davranışlarımızda doğru olmakla, yalandan kaçınmakla gösteririz. Hani deriz ya; “ben bu adamı tuttum, bu söz tutar…”

Zaten; imsakın içinde dilimizi, gönlümüzü, beynimizi yalandan, çirkinlikten uzak kılmak yani tutmak vardır. Zira mümin asla yalancı olamaz.

Bugünkü “RAMAZAN SOHBETLERİ”ni hepimize, her zaman lazım olan, hayatımızın dinamikleri cümlesinden sayılan, olmazsa olmazlarından bir hayat ilkesiyle sürdürmek istiyorum.

“Ben senin yanındayım” demek yetmiyor. Gerçekten her halü kârda yanında olmak, hiçbir şekilde yan çizmemek, rüzgârın yönüne göre tavır almamak gerekir. Kişisel çıkar neredeyse oraya yamanmak, çıkarı veya çıkarları için bütün değerleri yok saymak, bir kenara atmak… şahsiyet kaybına sebep olur.

Rabbimiz şöyle der:

“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun.” (Tövbe/ 119)

“Doğru erkeklerle doğru kadınlar var ya, işte onlar için Allah, bağışlanma ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.” (Ahzab/ 35)

Önderimiz, rehberimiz, efendimiz, sevgilimiz Hz. Peygamberimiz şöyle buyurur:

“Doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. İnsan, doğru söyleye söyleye Allah katında “Sıddıyk (Dürüst/ doğru) olarak tescillenir. Yalan söylemek kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. İnsan, yalan söyleye söyleye sonunda Allah katında “Yalancı” olarak tescillenir.”

“Sana şüphe vereni bırak, şüphe vermeyene bak. Doğruluk, gönül ferahlığı, yalan ise şüphedir.”

Gönüller Sultanı Mevlana da bu konuda şunları söyler:

“Doğru insan belli olur, sohbetinden, sözünden. Doğruluk ayna gibi görünür; cemalinden, yüzünden. Özü doğru olanın, sözü de doğru olur. Zira kişinin, içindeki ne ise, dışına da o vurur.”

“Düne dair ne varsa dünde kaldı cancağazım! Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”

İslami hassasiyetlerden asla taviz vermemek, bu ilkeler cümlesinden olan; vatan/ millet sevgisi, insan sevgisi, şehadet aşkı, sahip olduğu milletine karşı hiçbir zaman ihanet içinde olmamak insan olmanın ve insan kalmanın şartlarındandır.

Rabbimiz; “Niçin yapmadığınızı söylersiniz?” der. Mevlana: “Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol” diyerek her pozisyona göre durum takınmanın doğru olmadığını açıkça belirtir.

Atalar sözü olmuştur:

“Yalancının evi yanmış kimse inanmamış”

“Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.”

“Dünyada lekesiz bir alından daha güzel bir şey var mı?” (Hz. Ali (RA)

“Dürüst bir insan, her zaman masum çocuktur.” (Sokrates)

“Dürüst olma cesaretini gösteren kimse, hiçbir zaman yalan söylemek ihtiyacını duymaz.” (George Herbert)

“Dürüstlükle namus, beraber bulundukları tüm hisleri süsler.” (J.J. Roussaeau)

“Düşünceleriniz yenilse bile, dürüstlüğünüz zafer çığlığı atmalıdır.” (F. Nietzsche)

“Büyük olma yolundaki ilk adım, dürüst olmaktır.” (Samuel Johnson)

“Diğerlerine karşı dürüst olmadan, kendine karşı dürüst ol”. (William Shakespeare)

“Eğer dürüst yaşamışsak, nasıl öleceğimizi düşünmemize gerek kalmaz.” (Robert Burns)  (30 MART 2023)