Gül Bahçesinden Bir Demet: Gülşen-i Vahdet
Mevlevilik Geleneği ve Vefatının 475. Yılında Muğlalı İbrahim Şâhidî Özel Sayısı
Gül Bahçesinden Bir Demet: Gülşen-i Vahdet
Nursel Avcı
Öz
Tasavvuf denizinde vahdete ulaşmak uzun bir yolculuğa çıkmaktır. İnsanın kalbinin akletmesiyle gerçeğe ve tekliğe ulaşma yolculuğu Muğlalı Şâhidî İbrahim Dede’nin Gülşen’i Vahdet eserinde yüz ve yüze ait unsurlarla alegorik bir biçimde anlatılır. Eser, yazarın düşürdüğü tarihe göre 1536’da yazılmıştır. Aruzun “fâ’ilâtün/fâ’ilâtün/fâ’ilün” vezniyle kaleme alınan tasavvufi alegorik mesnevi Gülşen-i Vahdet, klasik mesnevi düzenine uygun olarak besmele, tahmid, tevhid ve na’t sırasıyla düzenlenmiş; 3,5 varak hacmindeki sebeb-i telif bölümü ise Farsça ve mensur tarzda kaleme alınmıştır. Eserin sonunda “ışk imiş” ifadesiyle başlayan son bölüm bazı mecmualarda Işk-nâme-i Şâhidî Efendi başlığıyla ayrı bir risale olarak kaydedilmişse de Gülşen-i Vahdet’in devamıdır (Tanç, 2021). Eser birçok kez şerh ve tanzir edilmiş, Arapça ve Rumca’ya çevrilmiştir (Külekçi, 1996, s. 32).