Açık Mektup… Hiç mi Kanınıza Dokunmadı?
Açık Mektup… Hiç mi Kanınıza Dokunmadı?
Geçen hafta, bir gazetenin köşesini meşgul eden düşkün kişinin yazısında Hz. Mevlana’yı kastederek söylediği “kendini neredeyse peygamber ilan etmeye vardırmış kişi, Anadolu’nun işgali sırasında Moğollarla işbirliği yapmış bir hain!, Ellerinde Ahi Evran’ın kanı bulunan bir zalim!, Türk düşmanı bir Fars aşığı!, Kadında akıl olmadığını savunan bir bağnaz!, Türkmenlerin mallarına konabilmek için onları jurnalleyen bir menfaatperest!, “ sözler, benim kanıma dokundu.
Ancak; Yaşayan Mevlevî büyüklerimin affına sığınarak diyoruz ki;
Soy evladı olarak, Kanınıza dokunmadı mı?
Yol evlatları olduklarını söyleyenler, Kanınıza dokunmadı mı?
Sözde Mevleviler, Sözde Semazenler, Postnişinler, Muhibler, dönerek para kazananlar, bari sizin de mi Kanına dokunmadı?
Bir konu açıldığında Hz. Mevlâna’yı ağzından düşürmeyen siyasiler, Kanınıza dokunmadı mı?
Her konuda tepki veren Belediye Başkanları, Kanınıza dokunmadı mı?
Enstitüler, Araştırma Merkezleri, STK’lar, Vakıflar, Dernekler ne oldu size Kanınıza dokunmadı mı?
Hz. Mevlâna sayesinde şan şöhret makam kazanan Profesörler doçentler akademisyenler, Kanınıza dokunmadı mı?
Sonradan çakma Kanaat önderleri(!) bari sizin Kanınıza dokunmadı mı?
Turizm açısından Rantını yapan ekmeğini yiyen esnaflar, Kanınıza dokunmadı mı?
Sosyal medyada Hz. Mevlâna’nın bir sözünü paylaşarak kendi ruhunu eğlendirenler sizin de mi, Kanına dokunmadı?
…
Daha kimler, kimler. Sizlerin de Kanına dokunmadı mı?
En güzel cevap haberim yok, duymadım, ya da cevaba gerek yok, Bunların seviyesine inmeyelim biz ağırlığımızda kalalım.
…
35-40 yıl önce çıkan bir şöhret meraklısı akademisyenin ortaya fitne tohumları epey filiz vermiş, sosyal medyada bilgisiz, araştırmayan, okumayan, at gözlüklü her söze kanan güruh çok. Birileri ne dese doğru kabul edenler ve o güruhu güdenler mevcut. Karşı yazılan reddiyeleri makalaleleri gerçekleri yazanları görmezler bile.
Semazen net olarak diyoruz ki;
Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “İçinizden biri bir kötülük görürse onu eliyle, buna gücü yetmezse diliyle değiştirsin; buna da gücü yetmezse kalbiyle (ona karşı kin ve nefret beslesin). Bu ise imanın asgarî gereğidir.” ”(M177 Müslim, Îmân, 78)
Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Allah şöyle buyurdu: “Kim benim bir velî kuluma (dostuma) düşmanlık ederse, ben de ona harp ilân ederim. Kulum, kendisine farz kıldığım şeylerden daha sevimli bir şeyle bana yaklaşamaz. Kulum nafile ibadetlerle de bana yaklaşmaya devam eder, ta ki ben onu severim. (Sevince de) artık onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Benden isterse muhakkak ona (istediğini) veririm. Bana sığınırsa muhakkak onu korur ve kollarım…”” (B6502 Buhârî, Rikâk, 38)
gereğince safları belli edelim artık…