BELÂ VE HASTALIK
10. BELÂ VE HASTALIK
Dert ve sıkıntıya düşmek, Allah’ı gizlice çağırmana sebep olduğundan bütün dünya malından üstündür.
Dertsiz dua soğuktur; bir işe yaramaz. Dertli dua ve yalvarma, gönülden, aşktan gelir.
Ne güzel, ne mübarektir bu ağrı, sızı. Ne mutlu, ne kutludur bu hastalık, ateş, dert ve gece uykusuzluğu!
(Yüce Allah) sırt ağrısını ihsan etti de her gece yarısı beni uykudan uyandırdı.
Bütün gece manda gibi uyumayayım (da Allah’ı anayım, O’na dualarda bulunayım) diye Hak lütfetti, bana dertler, ağrılar bağışladı.
Kardeş! Karanlık yere, soğuğa, derde, kırıklığa ve hastalığa sabretmek,
Âb-ı hayat kaynağı ve sarhoşluk kadehidir. Çünkü yücelikler, hep aşağılıklarda gizlidir.
Gamdan neşelen, ondan başka bir şeyden neşelenme, sevinme. Dert ve gam bahardır, başka şeyler kış!
Kul, dertten, kederden Allah’a sızlanır, yalvarır; uğradığı zahmetlerden dolayı Allah’a yüzlerce şikayetlerde bulunur;
Allah da buyurur ki; “Gördün ya nihayet dert ve zahmet seni bana yalvarır bir hale getirdi, sana doğru yolu gösterdi.”
Hakikatte her düşman, senin ilâcındır, sana kimyadır; seni faydalandırır, gönlünü alır senin!
Mü’minin canı da zahmet ve meşakkatlerle gelişir, kuvvetleşir.
Peygamber “bil ki karanlıkta yıldızlar nasıl yol gösterirse, dostlara da elemler, sıkıntılar denizinde öyle yol gösterirler” buyurmuştur.
(III/203, 204, II/2256, 2258, 2259, 2262, 2263, III/0507, IV/91, 92, 94, 99, VI/1595)
[divide style=”2″]